top of page

Bugünlerde kent merkezlerinin ihtiyacı olan şey ne yeni binalar yapılması ne eskilerinin yenileme adı altında soylulaştırılması ne de binaların ait oldukları bağlamdan/zamanda koparılarak yenilenmesidir. Kent merkezlerinin "kentsel dönüşüme" değil kentsel "eksiltmelere" ihtiyacı olduğu söylenebilir. "Eksiltme" tasarımsal bir yok etme eylemidir. Bu, yoğun, düzensiz ve rant üzerine kurulu veya süsleme ile kimliksizleşmiş şehir merkezlerinin kamusal kullanımlar, güncel/çağdaş hayatın mimari gereksinmeleri ve ekolojik gereklilikler için dönüştürülmesi olarak da tanımlanabilir. Böylece kent merkezleri araçlardan, ticari yaklaşımlardan bağımsız, sadece kentliler için yaşanabilir hale getirilebilir.

"Eksiltme", mimarlıkta "bina" tasarlama eylemi üzerine tüm kabul edilmiş/tekrarlanan bilgi veya eylem biçimlerinin terk edilmesi anlamına da gelir. Rant yerine doğanın; süsleme yerine gerçek olanın, tarihsel olan yerine anlamlı olanın, kişiye özel yerine kamusalın gözetilmesidir. Eksiltme kent zemininin kentliye tahsis edilmesidir. 

Bu bağlamda, İZKA hizmet binasının temel mimari tasarımsal prensipleri şunlardır:

1. Kent-Zemin ilişkisi: Zeminin kente açılması/kentsel zemin süreklilikleri

2. Boşluğun biçimlendirilmesi: Bina içi boşlukların programın parçası haline getirilmesi

3. Konstrüksiyon: Programın, biçimin taşıyıcısı ve süslemenin karşıtı olarak

4. Program: İhtiyaç programından mimari programa geçiş/programın bina içinde dağılımı.

5. Sirkülasyon: Tasarımsal bir nitelik olarak hizmet veren birimler

6. Ekolojik nitelikler: Yeşil alanlar, doğal ışık ve hava, enerji verimliliği gibi unsurların program parçaları olarak tanımlanabilmesi

Bu prensipler plan ve kesit düzleminde tasarlanan önerinin kentsel, mekânsal, programatik ve konstrüksiyonuna yönelik niteliklerinin aşağıdaki gibi biçimlenmesini sağlamıştır.

İZMİR KALKINMA AJANSI

Şema 2. PLAN

Şema 4. PLAN

Şema 1. KESİT

Şema 3. KESİT

1. Kent-Zemin ilişkisi: Önerilen tasarım, zemin ve 1. katı kent zeminin devamı olarak görür. Bu, binanın düşey olarak iki temel unsura ayrılması anlamına gelmektedir. Bunlardan birincisi kentsel zeminin sürekliliğini sağlayan ve birbirlerine dışarıdan bir rampa ile bağlı hale getirilmiş zemin kat ve 1. kattır. Bu nedenle önerilen tasarım için özelleşmiş bir zemin katının olmadığı veya zemin katın bütünüyle kentliye ait hale getirilmiş; kentle olan etkileşim/süreklilik üzerine tasarlandığı söylenebilir. Böylece bina kendi zemininde oluşturduğu eksiltme sayesinde "zemin kat" tanımı yerine "kent katı" tanımını önermektedir. Bu "kent katı" denize açılan bir kapı; eylemlerle dolmaya hazır bir kentsel zemin; bir etkinlik alanı gibi farklı kentsel, kamusal veya özel eylemlere yataklık eder.  

İkincisi ise İZKA bina ihtiyaç programının gereklilikleri bağlamında oluşturulan 2, 3, 4, 5 ve 6. Katlardır.

2. "Boşluk": Yatayda Cumhuriyet Bulvarı ve Şehit Fethi Bey Caddesi arasında tüm katlarda farklı büyüklük ve niteliklerde oluşturulan mekânlar aracılığıyla yapılandırılmıştır. Buna göre her katın boşluk düşüncesine göre oluşturulmuş tasarımsal nitelikleri şöyledir:

Zemin kat: Boşluk,  doğu- batı ekseninde önerilen ve bulvar ile caddeyi birbirine bağlayan tüm iç hacimdir. Bu iç hacim kent ve kenti buluşturan/kesiştiren bir aralık veya eşik alan olarak tanımlanabilir. Kentsel zemin bu boş hacim sayesinde bina içinde de devam ettirilmiştir.

1. Kat: "Boşluk" önerilen kültürel alandır. Tüm kat herhangi bir bölünme olmadan tek hacim olarak bırakılmıştır. Kuzey yönünde ve doğu batı doğrultusunda bir rampa konumlandırılmıştır. Bu rampa kentsel sürekliliğin, zemin katta olduğu gibi, bu katta da devam etmesini sağlar.  Ayrıca bu kata konumlandırılan kafeterya hem kültürel alanın devamı hem de bina kullanıcıları ile kentlilerin ortak kullanabileceği bir niteliktedir.

2., 3., 4., 5., Katlar: "Boşluk" iç mekanlarda sirkülasyon sistemi arasında bırakılan ve yan parsel ile önerilen tasarım arasında kalan “aralığa” açılan dinlenme alanları, teraslar ve kat bahçeleridir.

Ayrıca tüm tasarım sürekliliğinde Kuzey yönünde oluşturulan iki kat yüksekliğindeki teras alanları, yapının güney yönünde oluşturulmuş boşluğun görsel ve fiziksel olarak kullanıldığı dinlenme alanı/karşılama alanının dışa vurumudur.

3. Konstrüksiyon: Önerilen tasarımın batı-kuzey ve doğu yönleri gridal bir konstrüksiyonla sarmalanmıştır. Bu çelik konstrüksiyon bir taraftan binanın betonarme sistemi ile birlikte asal taşıyıcı yapıyı oluştururken öte taraftan ise herhangi bir estetik eklemeye/süslemeye/bezemeye gerek bırakmaksızın yalın simgesel bir mimari dil önerisidir. Konstrüksiyon bina sınırlarının kente açılmasında/eritilmesinde, aynı zamanda, işlevsel bir araç olarak düşünülmüştür.  

4. Program: Bina programı ihtiyaç programında kurulması öngörülen bağlantılar bağlamında katlara göre aşağıdaki gibi oluşturulmuştur.

Zemin kat (Kent katı/Eşik alan): Sosyal alan, Giriş ortamı, Konferans-Fuaye

  1. Kat: Kültürel alan/Etkinlik alanı, Kafe

  2. Kat: Girişimcilik

  3. Kat: YDO, TDI, Spor merkezi ve Kütüphane

  4. Kat: PYB-IDB ve Eğitim Salonları

  5. Kat: PPKB- KYB ve Çalıştay Salonu

  6. Kat: Genel Sekreterlik ve Yönetim

 

Zemin ve birinci katlar kentle ilişkilidir. "Girişimcilik" bölümü ise bir taraftan bina programları ile diğer taraftan ise girişimcilerin kullanım kolaylığı bakımından zemine/kente en yakın olan kata 2. Kata konumlandırılmıştır.

 

Ortak karşılama mekanları ve toplantı salonları katlarda birbirni tekrar eden biçimde üst üste çözülmüştür (3-4-5 ve 6. Katlar, doğu yönü). Özellikle toplantı salonlarının birbiri ile bağlantısı yan parsel ile arada bırakılan boşluğa asılan merdivenler sayesinde sağlanmıştır.

 

Toplantı, konferans, çalıştay salonları mekan kalitesi bakımından kat yüksekliklerinin normal katlardan fazla olabilmesi için batı cephesi üzerinde üst üste gelecek biçimde bir araya getirilmişlerdir. Böylece hem taşıyıcı, hem tesisat hem çevresel nitelikler hem de program parçalarının bina içinde dağılımları bakımından kullanıcıya kolaylık sağlanması hedeflenmiştir. Bu açıklık ve yükseklik gerektiren mekanlar dışında kalan ofis birimleri binanın kuzey yönü doğrultusunda konumlandırılmışlardır.

 

5. Sirkülasyon: İZKA Hizmet binasının program gerekliliği olarak ihtiyaç duyduğu tüm merdivenler, asansörler, ıslak hacimler ile mekanik ve elektrik şaftları bir arada çözülmüştür. Bu hizmet veren birimler binayı asal olarak iki parçaya ayırır. Bir tarafta (kuzey) ofis mekanları bulunmaktadır. Diğer tarafta ise batı toplantı, konferans, çalıştay salonları gibi açıklık ve yükseklik gerektiren mekanlar ile güneyde kat bahçeleri bulunur. Sirkülasyona ait sürekliğin ayırdığı bina farklı kullanım biçimleri barındırır.

 

6. Ekolojik nitelikler: İzmir’de gerçekleştirilecek olan tasarım, yerin özgün, sosyal, ekolojik ve ekonomik imkanlarına bağlı olarak düşünülmüş ve proje sadece bir bina bloğu olarak değil bir sistemin parçası olarak kabul edilerek tasarım sürecine bütünsel yaklaşımı sağlamıştır. Bu yaklaşım aslında binaların tekil olarak/bulundukları bağlamdan; kentin sosyo-teknik sisteminden bağımsız olarak yeşil veya çevreci olarak nitelenen kriterlerin sağlanmasına odaklanılmasının ve sadece bina performansının iyileştirilmesi olarak algılanmasının ötesindedir. Kente ait ve birbiriyle sürekli ilişki içinde olan enerji, taşıma, teknoloji ve politik rejimlerin bütünüyle ilişki içinde olan yapılı çevre sisteminin sürdürülebilir olması hedeflenmelidir.

Proje bulunduğu yerin sosyal, ekolojik ve ekonomik durumlarını pozitif yönde etkileyecek şekilde, kompleks adapte olabilen sistemlerde olduğu gibi, esnek ve “yere ait” bir tasarım olarak sürdürülebilir olmayı hedeflemiştir.

Bütünsel yaklaşım ile değerlendirildiğinde arsa seçimi ve hizmet binasının ihtiyaç programı tanımlandığında sürdürülebilir bir kentin parçası olması hedeflenen binanın kentle ilişki içinde olan birçok kritere önceden cevap vermiş durumdadır. Arsanın kentin yoğun yapılaşmış bir bölgesinde oluşu; daha önceden yerleşimin olmuş olması; postane, okul, eczane vb. kentsel donatılara yakınlığı sağlaması; toplu taşıma ile ulaşım alternatiflerinin çoğaltması açısından büyük artılara sahiptir.

Bina arsasıyla istenilen bina alanı ve imar durumunun tanımladığı kısıtların içinde mümkün olduğunca projede yeşil koridorlar tasarlanmış, özellikle yerel ve az su isteyen bitkiler ile donatılması planlanmıştır. Yine bu kısıtlar dolayısıyla gerekirse yeşil çatı uygulaması ise uygulama aşamasında değerlendirilebilir, çünkü hem ısı adası etkisi, hem de maksimum açık alan sağlanarak, yeşil alanın arttırılması mümkün olacaktır. Özellikle arsadan ve inşaat dolayısıyla oluşabilecek kirlilik ise ancak inşaat aşamasında alınacak kararlar ile azaltılması mümkün olacaktır.

Binaların hem inşaat, hem de kullanım sürecinde kullandıkları enerjiyi en aza indirmenin gerekliliği düşünüldüğünde, tasarım sürecinin en başından bina yönlenmesi, eksiltmelerin ve mekan organizasyonu özellikle pasif olarak güneş ışığından ve doğal havalandırmadan yararlanmayı arttırıcı şekilde düşünülmüştür. Bu anlamda mekanik sistemler ikincil olarak değerlendirilmiştir. Hizmet binasının en temel enerji ihtiyacının soğutma, havalandırma ve aydınlatma yükleri olacağı öngörülmüştür. Doğal aydınlatma ihtiyacını en aza indirmek amacıyla binanın kuzey cephesine (1346. Sok.) tüm idari ofisler yerleştirilmiş olup, bu yerlere hizmet eden koridorlara ise tüm binayı sarmalayan yeşil koridorlardan (boşluklar) ışık alması sağlanmıştır. Binada bırakılan bu boşluklar aynı zamanda hem çapraz, hem de baca etkisi ile doğal havalandırma açısından da İzmir gibi sıcak ve nemli iklime sahip bir yerde büyük önem taşımaktadır. Uygulama aşamasında baca etkisini arttırmak amaçlı mekanizmalar da eklenebilir. Binanın batı cephesine (Cumhuriyet Cad.) kullanım sıklığı daha az olan konferans, toplantı ve çalıştay salonu ve mesai saatleri dışında kullanılacak olan spor salonu yerleştirilmiştir.

Ofisler programa uygun olarak mümkün olduğunca açık büro olarak tasarlanmış ve katlarda ofis bölmeleri kuru duvar malzemesi ile yapılmıştır. Amaçlanan, ileride yeni gereksinimlere esnek bir şekilde binanın cevap verebilmesi ve aynı zamanda açık ofislerin çok sayıda odadan oluşan mekanlara göre daha rahat ısıtma ve soğutma sağlanabilmesidir. Kullanım esnasında doğacak CO2 salınımlarını azaltmak amaçlı uygulama aşamasında gerekli yalıtım değerleri hesaplanabilecek ve dışarıdan yeşil enerji satın alınması, klima santrallerinde refrigerant kullanılmaması, çatıya eklenebilecek olan fotovoltaik panellerin verimliliği gibi konular uygulama aşamasında değerlendirilecektir. Enerji verimliliği, sıhhi tesisat ve ısıl konfor açısından alınan kararlar mekanik tesisat öneri raporunda detaylandırılmıştır. Bu raporda referans verilen standartlar LEED sertifikası almak için başvurulması durumunda LEED’in ek olarak öngördüğü standartlara göre yeniden gözden geçirilecektir.

Binaların inşaat malzemelerinin kendi bünyelerinde barındırdıkları enerji ve inşa edilme sürecinde gereken enerji de günümüzde büyük önem taşımaktadır. Projenin büyük bölümün çelik taşıyıcı ve kuru duvar üretimlerinin seçimi yapılmış olması bu enerjiyi en aza indirmeyi hedefler ve geri dönüşümü daha kolay veya çelik gibi geri dönüşümlü malzeme seçilmiş olması doğadan alınan malzeme miktarını azaltır. Binanın bodrum katına geri dönüşüm atık alanı oluşturulmuştur. Ulaşımın çevre kirliliğindeki rolü düşünülerek binada düşük emisyonlu ve yakıt tasarruflu araçlara ayrı otopark ayrılmış; bisiklet parklarına hizmet edecek soyunma ve duş olanakları 2. bodrumda LEED kriterlerinde de tanımlandığı üzere düşünülmüştür.

SONUÇ:

Bu tasarım:

  • Kent zeminini mimari programının parçası haline getirmeyi,

  • Arı/yalın bir konstrüksiyonu hem taşıyıcı, hem estetik, hem simgesel hem de programatik bir unsur haline getirmeyi,

  • Mimari programının arasına ve çeperlerine yerleştirilmiş boşlukları ve aralıkları biçimsel/kütlesel dilin parçası haline getirmeyi,

  • Biçim arayışlarından, bezemelerden, görsel teknolojinin programdan bağımsız sunduğu etkileyici imge çıkmazlarından uzak bir tasarım düşüncesi oluşturmayı,

  • Kent zeminini rantın ve özel mülkün tutsağı olmaktan, kentlinin kullanımına açmanın mimari karşılığını bulmayı dener. 

3d 07
3d 03
3d 04
3d 02
3d 01
DWC_1137
DSC_1132
b
DSC_1126
a
09
m u r a t s o n m e z m i m a r l ı k | Murat Sönmez © 2009
Bu sitede yayınlanan her türlü yazı ve görüntülerin fikri mülkiyet hakkı Murat Sönmez Mimarlık / Murat Sönmez'e aittir.
Hiçbir şekilde kopyalanamaz, değiştirilemez, iletilemez ve izinsiz yayınlanamaz.

ANKARA

bottom of page